Düşler mi çok kısaydı yahut uykusuz geceler mi çok uzundu? Bu tür keskin hatları yok etmeli hatıralardan. Sayısız geceler var diye sayıklayarak su serpmeli yüreklere. Hatırı sayılır düşler kurmalı, lakin yakalamaya çalışmamalı onları; yakabilir nasır tutmamış elleri.
Ardından belleği hepten silmeli; keşfetmeye heyecan duymalı yeni anıları. Taşlar döşemeli; kendi yolunu yaratmalı. Kim bilir, belki farklı yollar keşfedilir ilerledikçe; yeni yoldaşlar bulunur kendine, bir diğerine. Bunun için öncelik yoldaşsız bir yol düşlemektir ve o düşü hiç yakalamamaya çalışmaktır. İşte o vakit çıkıverir karşına, yolun uzunluğuna derman olacak değişik bir yüz, değişik bir vücut...
Sıfat
13 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder