Bizim değildir acımak, sonradan eklentidir insanlığa; kuklaya eklenen yeni bir ip misali... Düşlerimizin, hayallerimizin, arzularımızın aynılaştırılması sonucu oluşan sınıfsal, sosyal -hangisini seviyorsanız- ayrımların bir ürünüdür acıma duygusu. Aksi takdirde nasıl acıyabilirdiniz birisine? Kendimizi -çoğu zaman farkındalığın dışında- yücelterek, ötekini içten içe hor görme arzusunun işlev almış halidir "acımak". Bu nedenle acımak istemiyorum kimseye, lakin ben de "insanlaştırılmışım" bir kere, elden ne gelir...
Sıfat
13 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder